Antakya Anemon Otel’de gerçekleştirilen Yaş Sebze Meyve Sektörü Değerlendirme Toplantısı’na AKİB Koordinatör Başkanı ve Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Nejdat Sin, Yaş Meyve Sebze Sektör Kurulu Başkanı Ali Kavak, Hatay İl Tarım ve Orman Müdürü Ergün Çolakoğlu, Antakya Gümrük Müdürü Ünsal Yıldırım, Hatay Ticaret İl Müdürü Halit İmrek, Reyhanlı Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Necmeddin Zaroğlu, ihracatçı firmaların yöneticileri, yaş sebze ve meyve üreticileri, ziraat mühendisleri, zirai ilaç bayileri ve diğer sektör paydaşları katıldı.
“ÜRETİCİLERİMİZ RUHSATSIZ VE MERDİVEN ALTI ZİRAİ İLAÇLARDAN KAÇINMALI”
Toplantının açılışında konuşan AKİB Koordinatör Başkanı ve Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Nejdat Sin, bereketli toprakları ve uygun iklimiyle dört mevsim tarımsal faaliyetlerin devam ettiği Hatay’ın yaş meyve sebze üretimi ve ihracatında çok önemli yeri olduğunu belirip, bu ilin geçen yıl 3 milyar dolarlık sektör ihracatına 482 milyon dolarlık destek verdiğini söyledi.
Pandemi döneminde tarım ve gıda sektöründe elde edilen ürünlerin sağlıklı, güvenilir, verimli ve sürekli kılınmasının temel hedef olduğunu kaydeden Başkan Nejdat Sin, tarladan sofraya gelinceye kadar yetiştirilen tüm meyve ve sebzenin üretiminin izlenebilirliğinin ve sürecin şeffaf bir şekilde ortaya konulması gerektiğini söyledi. Başkan Nejdat Sin, “Tarladan sofraya güvenilir gıda, temiz çevre ve sağlıklı toplum oluşturma açısından zirai ilaç kalıntısından arındırılmış ürünler üretmek büyük önem taşıyor. Kalıntılı bir şekilde ihracatı yapılan ürünlerin geri dönmesi ülke ihracatımızı olumsuz etkiliyor. Bu noktada üreticilerimizin tarımsal ilaçlamada ruhsatsız ve merdiven altı olarak tabir edilen ürünlerden kaçınmaları gerekiyor.” dedi.
“SÖZLEŞMELERİNİ YERİNE GETİREMEYEN İHRACATÇILAR CİDDİ BEDELLER ÖDÜYOR”
Türkiye’nin yaş meyve ve sebze üretimi ile ihracatında yaşanan sıkıntıların çözümü için Tarım ve Orman Bakanlığı’nın desteğiyle birçok ilde istişare toplantıları düzenledikleri ifade eden Başkan Sin, üretim, hasat ve hasat sonrası işlemlerin en uygun yöntemlerle yapılması konusunda ortak akıl ile hareket ettiklerini dile getirdi.
Zirai ilaç kalıntılarından dolayı ihraç pazarlarından dönen ürünlerin ülke ekonomisi, üreticiler ve ihracatçılarda ciddi kayıplara yol açtığını anlatan Başkan Sin, şunları söyledi: “Zirai ilaç kalıntısı ülke imajımızı zedeliyor. Biz ihracatçılar bu pazarları elde ederken ciddi bedeller ödedik. İhracatımızın mümkün olduğunca kesintiye uğramaması lazım. Çünkü yaş meyve sebze sektörümüz dünyanın her yerine ihracat yapabilecek donanıma ve büyüklüğe sahiptir. Bunu samimiyetimle söylüyorum. İhracatçılar olarak marketlerle bağlantılarımız, yıllık sözleşmelerimiz var. Bunları yerine getiremeyen ihracatçılar ciddi bedeller ödüyor. Biz üretimi iyi yaparsak, dünya standartlarına uygun ve insan sağlığına yaraşır ürünler ürettiğimiz zaman sorun olmaz.”
Avrupa Birliği’nde yasaklanan zirai ilaçların kullanımının Türkiye’de birkaç ay gecikmeli olarak uygulandığını, bu durumun ihraç edilen yaş meyve sebzelerin kalıntı analizlerinde sorunlar yaşattığını ifade eden Başkan Sin, eş zamanlı hareket edilmesi konusunda Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ilgili birimleriyle görüşmeler yaptıklarını ve ortak iradeyi tesis ettiklerini söyledi.
Hatay, Adana ve Mersin illerinde sert çekirdekli meyve üretiminde önemli artışlar sağlandığına ve yıllık rekoltenin 892 bin tona ulaştığına dikkati çeken Başkan Sin, yıllık 150 milyon dolar ihracat geliri sağlanan bu ürünlerde zirai ilaç kalıntısı konusunda da üreticilerin hassasiyet göstermesi gerektiğini dile getirdi.
“YASAKLI İLAÇLAR SATILMAMALI VE ÜRETİCİYE VERİLMEMELİ”
Daha sonra söz alan Türkiye Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Sektörü Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kavak ise tarım sektörünün özellikle uluslararası arenada ve yurt içinde insan ve çevre sağlığı konusunda bir takım sorunlar yaşadığını anlattı. Tarım ve Orman Bakanlığı ile birlikte kalıntı sorununu ortadan kaldırmak için büyük gayret gösterdiklerini ancak istenen sonuçları almakta zorlandıklarını dile getiren Ali Kavak, "Tamamı için söylemiyorum ama ilaç bayileri lütfen kar hırsına kapılmasın. Kar hırsı güderek topluma zarar vermenin ahlaki olmadığını düşünüyorum. Yasaklı ilaçlar satılmamalı ve üreticiye verilmemelidir. Üretim olmadan ihracat olmaz, ihracat olmaz ise üretim de olmaz. Bana gelen belgeye göre Rusya'dan 100 TIR greyfurt ürünümüz geri döndü. Daha önce portakal, armut ve ondan önce de üzüm ve biber geri döndü. İhracatçının bunları taşıyacak gücü yok. Üreticilerimiz ziraat mühendislerimizin verdiği reçeteye göre ilaç alsın ve merdiven altı ilaç kullanmasın. Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan bu konuda hapis cezasına kadar ulaşan çok ciddi cezai yaptırımlar geliyor." diye konuştu.
“KALINTI SORUNU KADAR AKDENİZ MEYVE SİNEĞİ İLE MÜCADELE DE ÖNEMLİ”
Hatay İl Tarım ve Orman Müdürü Ergün Çolakoğlu da konuşmasında insanların sağlıklı yiyecekler tüketmesinin önemine vurgu yaptı. Zirai ilaç kalıntısının ortadan kaldırılması kadar Akdeniz Meyve Sineği ile mücadelenin de önem taşıdığını dile getiren Çolakoğlu, "Üreticilerimiz şaibesiz bir şekilde üretmeli ve pazardan alırken de insanlar içine sinerek almalı. Aldığınız ürünlerde zirai ilaç çok atılmış ve bu da bitki üzerinden gitmemiş ise bu ürün ileride bizim kanser olmamıza yol açar. Zirai ilaç kullanımına dikkat edelim ve kanser içeren ilaçlardan uzak duralım. Bu konuda hepimizin üzerine düşen görevleri yerine getirmesi gerekiyor.” değerlendirmesini yaptı.
Reyhanlı Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Necmeddin Zaroğlu'nun da konuşma yaptığı toplantıda Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Özkaya 'Tarımsal Ürünlerde Üretimden Tüketime Gıda güvenliği ve Sürdürülebilirlik', Hatay İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Bitki Sağlığı ve Bitkisel Üretim Şubesi'nden Ziraat Mühendisi Hanefi Yalçın da 'Bitki Koruma Uygulamaları Hataları' konularında teknik bilgiler içeren sunumlar yaptılar. Toplantıda konuşmacılar daha sonra üreticilerin sorularını cevaplandırdı.