Üniversiteden mezun olduğundan beri Türkiye’nin farklı bölgelerinde öğretmenlik yapan ve 25 yıllık meslek tecrübesi bulunan Suat Soysal, şimdi Mersin’de bulunan Parmakkurdu Ortaokulu’nda mesleğini sürdüren yenilikçi bir öğretmen. “Sıkıcı okul, sıkıcı sınıflar ve sıkıcı kütüphane” kavramına her zaman karşı olduğunu dile getiren Soysal, öğrenciler için yaptığı çalışmalardan bahsederek yeni eğitim anlayışının il bazında proje haline getirilmesini istedi.
MERSİN’DE BİR KÖY OKULU ADETA KOLEJ GÖRÜNÜMÜNE KAVUŞTU
Parmakkurdu Ortaokulu’nun bölgenin verdiği dezavantajlardan dolayı unutulmuş ve eksiklikleri çok olan bir okul olduğunu ve buna bağlı olarak öğrencilerin de kırsal kesim özelliklerini taşıdığını ifade eden Soysal, bir şeylerin değişmesi için radikal bir karar verdi. Aldığı kararla ilgili ise şu cümleleri kullandı: “Karar vermek zorundaydık, ya derse girip çıkacaktık ya da gerçekten bir şeylerin değişmesi için çaba sarfedecektik. Ben hep şuna inanmışımdır; ‘Kıyıdan köşeden değiştireceğine kökünden değiştir’. Yani bir şeyleri gerçekten devirmek gerekir ki altından bir filiz çıksın. Ben de bu konuda birtakım STK’ları bir araya getirdim. İlçe Emniyet Müdürlüğü, Akdeniz Belediyesi, İlçe Komutanlığı, Mersin Barosu gibi yerlerden destek istedik. Mersinli iş insanlarına ulaştık. Onlar da destek de bulundular ve okulumuz boyasıyla, tavanıyla ve dış cephesiyle yenilendi.”
OKUL DEĞİŞTİ, ÖĞRENCİLER DE DEĞİŞTİ
Öğrencilerin değişimleri için okulda da bir şeylerin değişmesi gerektiğini gözlemleyen Öğretmen Soysal, yenilikçi kararlar alarak adımlar attı. Öğrenciler ile konuşarak ona göre değişim yoluna gittiklerini aktaran Soysal, “Çocuklar sınıftan çıkarken koridorda bağırarak, koşarak, birbirlerini iterek çıkıyorlardı, bu onlara oyun gibi geliyordu. Ben de bu konuda çocuklarla sohbet ettim ve onlara ne istediklerini sordum. ‘Bizim hiç kitabımız yok’ dediler. Daha önce okulda bir kutuda 20-30 tane kitap vardı ve o kitapları çocuklar dönüşümlü olarak okuyorlardı. Bu bir değişim yaratmıyor. Çünkü siz kitabı bir çekmeceden alıyorsunuz ve sanki bir mücevherat gibi saklayarak çocuklara seçme hakkı da bırakmıyorsunuz. Sonra çocuklar dedi ki ‘öğretmenim biz köydeyiz ama hiç yeşille bağlantımız yok’. Konuşmalar sonucunda okula bir kütüphane kurduk. Koridora ilk girdiğinizde sizi kitaplar ve çeşitli bitkiler karşılıyor. Yerlere halılar serdim. Duvarları, kapıları lila ve mor tonlarına boyadık. Aynı zamanda okula puflar ve minderler koyduk. Ardından birçok farklı oyun içeren zeka oyunları aldık. Böyle olunca öğrenciler de ortamın enerjisine uyum sağladı. Bunları yaklaşık 16 ay önce yaptık ve bu sürede öğrencilerde olumlu değişimler gözlemledik” şeklinde konuştu.
KÜÇÜK ADIMLAR BÜYÜK FARKLAR YARATIR
Öğrencilerin artık okula daha istekli geldiklerini ifade eden Soysal, teneffüslerde yapacak daha çok aktivite olduğunu, kimi öğrencinin teneffüslerde puflara oturarak kitap okuduğunu, kimilerinin ise zeka oyunları oynadığını, bazen öğrencilerle birlikte teneffüslerde müzik eşliğinde eğlendiklerini söyledi. Çocukları eğitime teşvik etmek için klasik okul görünümünden çıkılması gerektiğinin altını çizen Soysal, “Çocukları sınıflara koyuyoruz ve uzun yıllar o okulda eğitim görüyorlar. Soğuk okullar, soğuk duvarlar. Ondan sonra diyoruz ki çocuklar neden okula devam etmek istemiyorlar. Bu konuda hatayı kendimizde de aramamız lazım” dedi. Küçük değişimlerin bile büyük farklar yarattığını vurgulayan Soysal, aynı zamanda bu eğitim anlayışının birçok okula uygulanabilecek bir proje olabileceğini de söyledi.
FARKLI MESLEK GRUPLARINDAN KİŞİLERİ ÖĞRENCİLERLE BULUŞTURUYOR
Pandemi sebebiyle zoom üzerinden uzaktan eğitime geçilmesiyle birlikte Soysal, haftanın bir günü farklı meslek grubundan kişileri öğrencileri ile görüştürmüş ve onları motive etmek için bu çalışmalarını devam ettiriyor. Öğrencilerinin köyde rol model olarak alacak kişileri olmadığını ve bu nedenle farklı mesleklerden kişilerle öğrencileri buluşturduğunu söyleyen Soysal, konuyla ilgili şu şekilde konuştu: “Çocukların köyde rol model alacak kişileri yok. Benim lisede bir öğrencim pilot olmayı çok istiyordu. Ben de Türkiye’nin ilk kadın helikopter pilotuna ulaştım, sınavdan birkaç saat önce öğrencimi aradı sürpriz olsun diye. Üniformalı olarak görüşme yapmış ve öğrencim sınava o motivasyonla girdi. Mesela bir öğrencimiz eczacı olmak istiyor ben de İzmir’de bir eczacıyla öğrencimizi görüştürdüm. Profesör, doçent, diyetisyen, hukukçu… Farklı meslek gruplarıyla öğrencileri buluşturuyorum.”