60 kişilik sanat ekibi ile yol alan ve 2021-2022 sezonunda birçok oyunla 67 kez perde açan Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, bu süreçte 30 bin tiyatroseverle bir araya geldi. Şehir Tiyatrosu, provalarını sürdürdüğü farklı temsillerle yeni sezon için seyircisinin karşısına çıkmaya hazırlanıyor.
YIL BOYUNCA 9 OYUNLA 67 KEZ PERDE AÇILDI
Başkan Seçer öncülüğünde yeniden yapılandırılan ve kadroları güçlendirilen Büyükşehir Belediyesi Sanat Tiyatrosu yıl boyunca ‘Gökkuşağı’nın Altında’, ‘Matruşka’, ‘Halktan Biri’, ‘Kozalar’, ‘Vahşet Tanrısı’, ‘Buzlar Çözülmeden’, ‘Aslolan Hayattır’ ve Ölümü Ardında Gezidirenler oyunlarını, Mersin’in merkez ilçeleri ile Tarsus, Anamur, Erdemli, Silifke, Gülnar, Bozyazı, Mut ilçelerinde tiyatroseverlerle buluşturdu. Yıl boyunca oyunlar, Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı, Nevit Kodallı Oda Tiyatrosu, Yenişehir Atatürk Kültür Merkezi ve Mezitli Belediyesi Kültür Merkezi’nde sahneledi.
“YENİ SEZON İÇİN PROVALARIMIZI YAPIYORUZ”
Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Murat Atak, 60 kişilik kadroyla temsilleri hazırladıklarını ve sanatseverlerle buluştuklarını ifade ederek, 2021-2022 sezonunu değerlendirdi. Sezona, birlikte yaşamasını öğrenmek zorunda olan insanların hikayesini konu alan ‘Gökkuşağı’nın Altında’ isimli çocuk oyunu ile başladıklarını anlatan Atak, “Çocuk oyunumuzun hemen arkasından, geçen yıldan repertuvarımızda kalan Nazım Hikmet'in yaşam öyküsü ve onun şiirlerinden oluşan ‘Aslolan Hayattır’ oyunu ile yine çok kıymetli Amerikalı yazar Sam Bobrick’in ‘Halktan Biri’ oyununu sahneledik. Bu yılki temamız demokrasi kültürüydü, biraz da bunu anlatmaya çalıştık. Sabahattin Ali'nin çok önemli hikayelerinden oluşturulan ‘Ölümü Ardında Gezdirenler’ oyunumuz, Tuncer Cücenoğlu'nun kadın erkek ilişkileri üzerine kurduğu ‘Matruşka’ oyunumuz, yine şiddetin aslında çocuklardan değil, ailelerden kaynaklandığını, çocukların kendi arasındaki şiddeti de ailede görüp uyguladıklarını anlatan ‘Vahşet Tanrısı’ oyunumuzla seyircimizin karşısına çıktık. Türkiye'nin hali ile pek alakadar olmayan, ‘bana dokunmayan bin yaşasın’ diyen insanların başlarına neler gelebileceğini, Adalet Ağaoğlu'nun eserinden sahneye uyarladığımız ‘Kozalar’ oyunu ile anlattık. Ve en son da Cevat Fehmi Başkut’un, Türk edebiyat tarihinde çok önemli bir yeri olan klasiklerden ‘Buzlar Çözülmeden’ oyunumuzla yine seyircimizle buluştuk. Sezonu bu oyunlarla kapattık, ancak önümüzdeki sezon için de provalarımızı yapmaya devam ediyoruz” ifadelerine yer verdi.
“OYUNLARIMIZ MERSİN DIŞINDA DA SAHNELENİYOR”
Mersin’in yanı sıra il dışında da oyunlar sahnelediklerini aktaran Atak, “En az 3 uluslararası festivale ve 4 ulusal festivale katıldık. İstanbul'da 2 kez katıldığımız uluslararası festivaller oldu. Birine Matruşka, diğerine Kozalar oyunuyla gittik. İzmir'e 1, Ankara'ya 2 ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne yine 1 oyunumuzla turne gerçekleştirdik. Ayrıca Hatay’da EXPO fuarı kapsamında bir oyun oynadık. Ama elbette ki birinci görevimiz Mersin ve Mersin'in ilçeleri. Yaz sezonunda da yine oyunlarımız devam ettiği için, açık hava temsilleri ile yine ilçelerdeki seyircimizle buluşmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Atak, oyunların yanı sıra yine Mersin'de çocuklara ve gençlere yönelik kurslar düzenlediklerini, bu kurslarda hareket, doğaçlama, diksiyon, ritim gibi dersler verdiklerini anlattı. Gençler ve çocuklardan oluşan toplam 122 kişinin katılım belgesi hak kazandığını söyleyen Atak, “Belediye Başkanımız Vahap Seçer’in imzaladığı katılım belgelerini, bu hafta içinde dağıtmaya başlayacağız” dedi. Okuma tiyatrosu, radyo tiyatrosu, 23 Nisan etkinlikleri kapsamında çocuklara masal okuma etkinlikleri de yaptıklarını aktaran Atak, “Sezon içindeki en önemli etkinliklerden biri, Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu Tanıtım Günleri oldu. İstanbul, Ankara, İzmir gibi kentlerden birçok eleştirmen, köşe yazarı, kültür-sanat muhabirlerini 1 hafta boyunca kentimizde ağırladık ve bütün eserleri seyrettirme imkanı bulduk” sözlerini kullandı.
“BU YIL TİYATROMUZUN BÜTÜN ÇALIŞANLARI 29 ÖDÜLLE TAÇLANDIRILDI”
Başkan Vahap Seçer’in tiyatronun yeniden yapılandırılmasında büyük emeği ve her alanda desteği olduğunu ve kendilerinin 2 onur ödülü aldığını ifade eden Atak, “Türkiye’deki çok şanslı kurumlardan biriyiz. Dünya çapında bir sopranoyla çalışıyoruz. Sevgili Bengi İspir Özdülger Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörümüz. Onun destek ve katkılarıyla yolumuza devam ederken, onun da aldığı özel ödüller, jüri ve emek ödülleri var. Bu yıl, şu ana kadar tiyatromuzun bütün çalışanları 29 ödülle taçlandırıldı. İdari birimlerimiz oluşmaya başladı. Çok şahane bir terzi atölyemiz kuruldu. Artık kendi kostümlerimizi kendimiz üretiyoruz. Çok yakında bir dekor atölyemiz de kurulacak. Dekorları saklamak için de, Macit Özcan Tesisleri içinde çok şahane bir depomuz var” diye konuştu.
“PERDELERİ 14 EKİM’DE ‘GÖZLERİMİ KAPARIM VAZİFEMİ YAPARIM’ İLE AÇACAĞIZ”
Söyleşiler, workshoplar ve daha birçok çalışmayla 1 yıl boyunca durmaksızın ilerlediklerini kaydeden Atak, yeni sezon hakkında da bilgiler vererek, şöyle devam etti:
“Biz kendimizi artık durduramayacak bir yerdeyiz. Bu sezonu çok keyifli kapattık diyebiliriz. Şu anda da büyük usta Haldun Taner'in kaleme aldığı ve Türkiye'nin yaşayan en büyük bestecisi diyebileceğimiz Cem İdiz'in müziklerini bestelediği ‘Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım’ ile sezonu açacağız. 14 Ekim'de seyircimizle bu oyunda buluşacağız. ‘Buzlar Çözülmeden’ oyunumuz devam edecek, ama yeni oyunlarımız var. İyileşmeye çalışan bir toplum, ekonomik krizler ve aile ilişkilerini anlatan bir ‘Sırça Biblolar’ oyunumuzla seyircimizin karşısına çıkacağız. Gülmek isteyenler için de ‘Büyük Aşıkların Sonuncusu’ gibi vodvil tarzında oyunlarımız var. Yeni bir çocuk oyunumuz var. Üniversiteden mezun olduktan sonra bir türlü iş bulamayan, annesi tarafından her sabah okunmuş pirinç yutturulup iş aramaya gönderilen bir gencimizin hikayesi var. Mimar Sinan'ın hayatıyla ilgili bir oyun çalışıyoruz. Geçen yıl Nazım Hikmet trendi, bu yıl da Orhan Veli'den bir müzikal hazırlıyoruz. Orhan Veli’nin bütün şiirleri ve bestelenmiş şarkıları seslendirilecek.”
“ANADOLU’NUN KADIKÖY’DEN İBARET OLMADIĞINI ÖĞRETTİK”
Atak; danslı, şarkılı ve orkestralı oyunlarda Kültür Sosyal İşler Dairesi’ne bağlı Türk Halk Müziği, Klasik Türk Müziği, Halk Oyunları Topluluğu ve Kent Orkestrası ile bir araya gelerek sahneye çıkma şansı yakaladıklarını da anlattı. Milli günlerde ve bayramlarda yine sahnelerde yer alacaklarının altını çizen Atak, “Anadolu deyince İstanbul, en fazla Kadıköy'ü bilir. Yani Anadolu'da ne oluyor dediğinizde, onlar Kadıköy’ü bilirler. Onun ötesine geçmiş olan tiyatro adamları, bizim burada yaptığımız işleri görüyorlar ve gerçekten bu emeklerin ödüllendirilmiş olması bizi çok onore ediyor. Kadromuz gün geçtikçe gelişiyor. Bütün derdimiz şu; zil çaldığı zaman bütün salonlarımızın dolması. Hazırlanın, geliyoruz, çok az kaldı” dedi.