Belçika’nın Ankara Büyükelçisi Paul Huynen ve beraberindeki heyet, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’i ziyaret etti. Aralarında Belçika Mersin Fahri Konsolosu Veysel Memiş’in de olduğu ziyarette; ticari, sosyal ve kültürel açıdan ikili ilişkilerin geliştirilmesi konuşuldu. Başkan Seçer, stratejik durumu ve lokasyonu dolayısıyla Mersin’in ticaret açısından çok önemli bir şehir olduğunu ve öneminin de her geçen gün arttığını söyledi. İki ülke arasındaki iş birliğinin geliştirilmesi yönünde gelişen sohbette Başkan Seçer, “Olanaklarımız, imkanlarımız çok. 2 ülke arasındaki temasın, hükümetlerin temaslarının bizim bölgemize de sadece ticaret değil tabi ki sosyal, kültürel açıdan da önemli iş birlikleri sağlayabileceğini düşünüyorum” dedi.
“BELÇİKA NASIL DENİZ TİCARETİ LOKASYONUNDA ÖNEMLİ BİR YERE SAHİPSE MERSİN DE AYNI ÖNEME SAHİP”
Başkan Seçer, pandemi süreci ve sonrasında dünyada tedarik zincirinde yaşanan problemlerin, Çin-Amerika ilişkileri ve Ortadoğu’daki gelişmelerin Akdeniz çanağında bulunan Mersin’in ve Mersin limanının ne kadar stratejik ve önemli olduğunu bir kez daha ortaya çıkardığını söyledi. Seçer, “Belçika nasıl deniz ticareti lokasyonunda önemli bir yere sahipse ve kadim geçmişi varsa Mersin de aynı öneme sahip” dedi. Mersin’de 10 bin yıllık bir tarihin ve birçok dine ait önemli değerlerin konuşulabileceğine vurgu yapan Başkan Seçer, Mersin’in turizm potansiyelinin de oldukça fazla olduğunu ancak hükümet politikalarının Mersin’de turizmin gelişmesine yönelik arzu edilen teşvikleri bugüne kadar sağlamadığını kaydetti.
HUYNEN, İLİŞKİLERİN GELİŞTİRİLEBİLECEĞİNİ SÖYLEDİ
Büyükelçi Huynen, Mersin gibi gelişmeye çok müsait ve önü açık bir şehirde Belçika’nın fahri konsolosunun bulunmasının hem ekonomik hem siyasal olarak çok önemli bir tercih olduğunu belirterek, 2022 yılının çok önemli bir yıl olacağına vurgu yaptı. Büyükelçi Huynen, ‘Avrupa Birliği’ne giriş, ekonomik iş birliği, güvenlik ve turizm, sağlık güvenliği ile Türkiye’de bulunan Belçikalılar’a daha iyi hizmet verilebilmesi adına altyapının geliştirilmesi’ konusunda 5 başlık üzerinde birlikte çalışılabileceğini ifade etti.
“MERSİN ÇOK GÜVENLİ BİR KENT. BELÇİKALILAR BURADA YAŞAMAK İSTİYOR VE ÇOK MUTLULAR”
Başkan Seçer, Huynen’in konuşmasında değindiği hususlara dair de görüş ve düşüncelerini paylaştı. Ekonomi ve sağlık konusundaki iş birliğinin daha makro politikalar gerektiren durumlar olduğuna vurgu yapan Başkan Seçer, güvenlik konusunda ise “Mersin çok güvenli bir kenttir. Onun için Belçikalılar burada yaşamak istiyor ve çok mutlular” ifadelerini kullandı.
“BİZİM, İNSANLARIN KENDİ YURTLARINA DÖNMELERİNİN ALT YAPISINI OLUŞTURMAMIZ LAZIM”
Ortadoğu’da yaşanan sorunlara da değinen Başkan Seçer, “Bu konu çok derin bir konu ama burada birkaç cümleyle görüşümü de söyleyeyim. Bizim ülkemizin Suriye’yle bu şekilde bir iletişiminin ya da durumunun bizim açımızdan olumsuz olduğunu gören bir politikacıyım. Bizim orada bir an önce sulhu temin konusunda iş birliği yapıp, mümkünse bunu en kısa sürede gerçekleştirip insanların kendi yurtlarına dönmelerinin alt yapısını oluşturmamız lazım” diye konuştu.
“BENİM GELİRİM 2 MİLYON YURTTAŞA HİZMET ETMEK İÇİN AYRILAN PAYDIR”
Mersin’de 2 milyon yerli nüfusun ve 400 bin Suriyeli’nin bulunduğunu söyleyen Başkan Seçer, kendilerini sık sık ziyaret eden Avrupa Birliği temsilcilerinin olduğunu ancak bu konuda vaat edilen desteklerin yapılmadığını hatırlatarak, şunları söyledi:
“Bu 400 bin insan burada ne yiyecek, ne içecek, nerede yaşayacak? Bunun altyapısını, kanalizasyonunu, temiz içme suyuna erişimini kim sağlayacak? Benim gelirim 2 milyon yurttaşa hizmet etmek için ayrılan paydır. 400 bin kişinin en azından ortalama bir yaşam standardının yakalaması için o 2 milyonun hakkından hizmet için ayırıyorum. Burada belki de bu ziyareti en anlamlı kılacak Sayın Büyükelçiden bir ricam olacak; buradan bu mesajı iletmesini kendisinden hassaten rica ediyorum. Üç yıllık Belediye Başkanıyım; defalarca Avrupa Birliği temsilcileri beni ziyaret etti. Geldiler gittiler, ekiplerimiz konuştu. Sürekli alt yapı, temiz içme suyuna erişim ve diğer konularda destek sağlanması konusunda çalışmalar yapıldı. Üç yıl geçmesine rağmen 1 Euro dahi bana destek gelmedi. Hiçbir zaman evrak talebi bitmiyor. Biri gidiyor, biri geliyor ve sonuç alamıyoruz. Bu konuda bu şikayeti yakın tarih öncesinde Sayın Cumhurbaşkanı da yaptı. Buradaki tablo maalesef budur. 400 bin Suriyeli’nin yükünü bu kent çekiyor. Katkı almıyor değiliz ama çok kısıtlı. Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği, Göç Örgütü, Alman İşbirliği Teşkilatı; rakamsal olarak çok önemli şeyler değil. Sosyal açıdan iş birliği yapmamız biraz kendimizi iyi hissettiriyor. En son açtığımız Toplum Merkezi gibi. Onun dışında bir şey yok.”