Türkiye’de dış politika haberciliği ile ilgili kaynakların çok az olması nedeniyle önemli bir kaynak olan Dış Politika Haberciliği ve Medya’da dış politika haberlerinin iç ve dış dinamiklerimizi nasıl etkilediğini çözümlemek için Kıbrıs Sorunu ve Avrupa Birliği üyeliği ile ilgili haberleri de içerisine alan bin 464 haber incelenirken aynı zamanda olması gerekenler üzerinde de duruluyor. Medya İçeriklerinde Kadın kitabı ise çok yazarlı ve birçok iletişim penceresinde kadına bakan bir kitap.
DIŞ POLİTİKA HABERCİLİĞİ VE MEDYA İÇERİKLERİ
Yazarlığını MEÜ İletişim Fakültesi öğretim üyelerinden Erhan Arslan ve Berna Arslan’ın yaptığı Dış Politika Haberciliği ve Medya İçerikleri kitabının hazırlanması uzun bir sürece dayanıyor. Öğretim üyelerinin doktora tezlerinde araştırdıkları Kıbrıs Sorunu ile AB ve Medya konularından yola çıkarak dış politika haberciliği ile ilgili kapsamlı bir analiz yaptıkları kitapta medyanın nasıl dış ilişkiler üzerinde bir kavşak noktasında da durduğu gözler önüne seriliyor. Kitap aynı zamanda dış politika haberciliğiyle ilgili az sayıda kaynaktan biri olması nedeniyle konuda uzmanlaşmak isteyen gazeteciler ve İletişim Fakültesi öğrencileri için de bir başucu kitabı olacak gibi duruyor.
“DIŞ POLİTİKANIN OLUŞUMUNDA MEDYA ÖNEMLİ BİR KAVŞAK NOKTASI”
Dış politika haberlerinin neden bu kadar önemli olduğu sorusunu yönelttiğimiz kitabın yazarlarından Erhan Arslan, dış politikanın oluşumunda ve kamuoyuna yansımasında medyanın önemli bir kavşak noktasında olduğunu söyledi. Dış politikanın bir ulusun uzak ve yakın komşularıyla ilişkilerini belirlemede son derece önemli olduğuna değinen Arslan, “Dış politikayı genelde dış aktörlerle ilişkiler olarak değerlendiriyoruz ama dış politikanın izdüşümlerini aynı zamanda biz iç politikada da görebiliyoruz. Dolayısıyla dış politikadaki olumlu veya olumsuz bir durum doğru orantılı olarak aslında bizim iç dinamiklerimizi de etkiliyor. Bu nedenle dış politikanın oluşumunda ve kamuoyuna yansımasında medya çok önemli bir kavşak noktasında duruyor. Biz de kitabımızda aslında bu kavşak noktasında duran medyayı bir anlamda analiz etmeye çalıştık. Medyanın dış politika unsurlarını nasıl değerlendirdiğini, dış politika bağlamında medyanın kamuoyunu nasıl oluşturduğunu görmeye ve anlamaya çalıştık. Kitabımıza baktığımızda öncelikle dış politika haberciliği konusunda Türkiye’de yazılmış kaynak sayısı çok az, topladığınız zaman iki elin parmağını geçmeyecek kadar dış politika ile ilgili kitapları görmek mümkün. Biz de istedik ki bu konuda alana biz de bir katkı sağlayalım. Bu düşünceden yola çıkarak bu kitabın doğduğunu ifade edebilirim” ifadelerini kullandı.
“AJANS BAĞIMLILIĞINDAN KURTULMALI”
Kamuoyu yaratılmasında medyanın önemine vurgu yapan Erhan Arslan, dış politika haberciliğinde ajans bağımlılığından kurtulmak gerektiğine dikkat çekti. Haberlerin yazılmasında taraftar olmaktan kaçınılmasının önemli olduğunu söyleyen Arslan, “ Türkiye’de dış politika haberciliği maalesef biraz da dış habercilik kaynaklarından yararlanarak ortaya konuluyor. Ajanstan faydalanma durumunun dış politika haberciliğinde çok fazla olduğunu görüyoruz. Aslında bu bağlamda bizim önerilerimiz içerisinde biraz daha ajans bağımlılığından kurtulmak ve tek düze habercilik anlayışından kurtulmak yer alıyor. Gazetecilerin kendi uzmanlaşmış insan kaynaklarıyla dış politika haberciliğini yürütmeleriyle çok daha farklı haberler ortaya çıkabilir. Öte yandan dış politika haberciliğinde muhabirin bir takım özellikleri olması gerekiyor. Yabancı dil bilmekten tutun da, objektif olmaya kadar birçok özelliği muhabirin kendi bünyesinde barındırıyor olması gerekiyor. Elbette her muhabir kendi ülkesinin en iyi konumda olmasını ister ama haberleri yazarken o tarafkirlik bazen olayın olduğundan farklı bir biçimde yansıtılması durumunu beraberinde getirebilir. Bundan mümkün olduğunca arınmak gerekiyor” diye konuştu.
“DIŞ POLİTİKA HABERCİLİĞİNDE UZMANLAŞMAK ÇOK ÖNEMLİ”
Kitabın hazırlanmasının uzun bir serüveni olduğunu belirten Berna Arslan, “Erhan Hocanın doktora tezi AB ve Medya konusuydu. Benim doktora tezim ise Kıbrıs Sorunu üzerine odaklanmıştı. Tarihsel süreç içinde ülkemiz açısından son derece dış politika bağlamında da önemli bir yer edinen Kıbrıs sorununu tarihsel süreçleriyle beraber ele almıştım. O doktora tezinin yazıldığı dönemde Kıbrıs meselesi ile ilgili çok önemli kilometre taşları var. Tarihsel süreçte Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik girişimlerde bulunuluyor Birleşmiş Milletler nezdinde. Fakat özellikle Türkiye’nin AB üyeliği gündeme geldiğinde Kıbrıs sorunu çok çok daha ön plana çıkıyor çünkü Kıbrıs sorununun çözülmesine bir noktadan bağlanmış oluyor. Kıbrıs sorununu da o dönemde yaşanan kavşak noktaları bağlamında ele alıp bu dönemdeki gazetelere yansıyan haberleri analiz ettiğimiz bir bölümdü. Bu analiz doğrultusunda da aslında medyanın dış politika gündemini oluşturan haberler bağlamında politik sürecin işlemesi kamuoyunun bilgilendirilmesi, kamuoyuna yansıyan haberler doğrultusunda yeni politikaların üretilmesi konusunda medyanın etkisinin tartışıldığı bir bölüm oldu. Kıbrıs sorununa da değinmiş olduk. Yaklaşık bine yakın haber analiz edildi” ifadelerini kullandı.
Dış politika haberciliğinde uzmanlaşmanın ne kadar gerekli olduğunu vurgulamak istediklerini kaydeden Berna Arslan, şunları söyledi:
“Hem iç politikalar, hem de küresel düzeyde gerçekleşen küresel politikalar bağlamında aslında medyanın okuyucuyu bilgilendirmesi ve son derece önem taşıyan gerek Avrupa Birliği konusunda gerekse Kıbrıs Sorunu konusunda okuyucuyu nasıl bilgilendirdiği, akredite kaynakları nasıl kullandığı, haber üretim sürecini nasıl işlediği çok çok önemli bir hale geliyor. Kitapta yeni medya ortamlarına değinmedik sadece yazılı basın üzerinden bu analizleri gerçekleştirdik. Elbette değişen gazetecilik pratikleri açısından da uzmanlaşmanın olduğunu biliyoruz. Bu uzmanlaşma da daha nitelikli haberlerin yapılabilmesi için okuyucuya toplumsal sorumluluk bağlamında daha nitelikli haberlerin ulaştırılması açısından önemli. Dış politika haberciliği de gerek dış politika diline hakim olmayı, politikacıların söylemlerine hakim olmayı, son derece entelektüel bir birikime sahip olmayı, küresel ölçekte diğer ulusları takip edip ülkemizin diğer uluslar içinde ne durumda olduğunu analiz edebilmeyi yetisine sahip olmayı gerektiriyor. Çok önemli bir uzmanlaşma alanı olduğunu söyleyebiliriz.”
MEDYA İÇERİKLERİNDE KADIN
2020 yılında çıkan İletişim Çalışmaları ve Kadın kitabının devamı niteliğinde olan Medya İçeriklerinde Kadın kitabı kadın olgusunu farklı iletişim penceresinden ele alırken aynı zamanda 11 yazarın hazırladığı 7 bölümden oluşuyor. Editörlüğünü Erhan Arslan’ın yaptığı kitapta bölüm yazarları tarafından 3976 haber, 18 fotoğraf, 7 dizi bölümü, 10 dijital oyun karakteri ve bir hikaye çemberi çözümlenerek kadına farklı pencerelerden bakılıyor. Kitabın güzel yanlarından biri de MEÜ İletişim Fakültesi mezunu Mustafa Akbayır ve Gülten Acar’ın öğretim üyesi olduktan sonra eğitim aldıkları öğretmenleriyle aynı çalışmada yer almaları.
Kitapla ilgili konuşan Erhan Arslan, “Birlikten kitap doğar” sloganıyla yola çıktıklarını ince eleyip sık dokuyarak tematik bir kitap ortaya çıkardıklarını söyledi. 7 aylık bir çalışma süreci sonucu ortaya çıkan Medya İçeriklerinde Kadın’da Hacı Mehmet Acar, Mustafa Akbayır, Selfinaz Bayrak Arar, Berna Arslan, Erhan Arslan, Esra Dalçiçek, Tülin Turan, Ali Asghar Tasouji, Canan Dural Tasouji, Ayla Yunusoğlu ve Gülten Acar’ın çalışmaları yer alıyor.