Çalıştay, 17-19 Aralık tarihlerinde Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılımıyla gerçekleştirildi. Çalıştay boyunca; sunumlar, atölye çalışmaları ve toplantılar yapıldı. Başkan Seçer, göreve geldikleri günden bu yana sosyal projeleri öncelediklerini anımsatarak, “Mersin Büyükşehir Belediyesi her anlamda hemşehrilerinin yanındaydı. Zaten yanında olmaya da devam ediyor” dedi. Seçer, “Bugün yoldan, betondan, asfalttan, kaldırımdan; her şeyden önemli olan çocukların karnının doyması” diye konuştu.

Başkan Seçer, Kayseri programına saha gezisi ile başladı. Seçer, Talas ilçesinde gezdiği esnafla sohbet etti. Çalıştayın son gününde Başkan Seçer, önemli değerlendirmelerde bulundu.

“CUMHURİYET HALK PARTİLİ BELEDİYELERİN NE KADAR BAŞARILI OLABİLECEĞİ ORTAYA ÇIKMIŞ OLDU”

Kayseri programına saha çalışmasıyla başladıklarını anımsatan Başkan Seçer, ardından toplantı ve atölye çalışmalarıyla çok önemli ve değerli bir çalıştay süreci geçirdiklerini aktardı. Çalıştayın Kayseri’de düzenlenmiş olmasını önemli gören Başkan Seçer, “Buranın bir özelliği var. Bizim burada ne ilçelerde ne de Büyükşehir’de belediye başkanımız yok. Parlamentoda görev yapan bir Cumhuriyet Halk Partili milletvekilimiz var. O açıdan bu toplantıların burada olması önemli. Çünkü burada temel amaç Türkiye’nin 81 vilayetinde, her noktasında bugüne kadar etkin olmadığımız, açık konuşmak gerekirse yeterince gitmediğimiz, vatandaşla hemhal olmadığımız Türkiye’nin her köşesinde olma arzumuzu, bu isteğimizi sembolize eden bir çalışma diye düşünüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi iktidar olmak istiyor. Cumhuriyet Halk Partisi ülkenin bugün yaşadığı olumsuz koşulları düzeltmek istiyor. Türkiye’nin, halkın umudu olmak istiyor. Burada belediye başkanları referansıyla bunu yapmasının da Sayın Genel Başkanımız da dün dile getirdi konuşmasında; çok önemli bir referans kaynağı olduğunu düşünüyorum” dedi.

Başkan Seçer, 31 Mart sürecince bazı siyasi algıların yıkıldığını ifade ederek, “2,5 yıl önce göreve geldiğimizde hatırlayın, şöyle bir algı vardı; ‘Cumhuriyet Halk Partili kadrolar Türkiye’yi yönetemez. Cumhuriyet Halk Partili kadrolar seçim kazanamaz.’ Oysaki 31 Mart’ta tersine dönen ve bütün algıların tuzla buz olduğu bir süreç başladı. Çünkü özellikle pandemi dönemi ile beraber Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin ne kadar başarılı olabileceği, her alanda önemli ve değerli çalışmalar yapabileceği, özellikle günümüzde öne çıkan sosyal devlet olma, sosyal belediyecilik anlayışını ne kadar fevkalade uygulayabileceği de ortaya çıkmış oldu. Elbette Türkiye’mizin özellikle ekonomik anlamda bu sarmalın içerisinde olmasını arzu etmedik ancak böyle de bir gerçek yaşanıyor. Siyasal iktidarsızlık, ekonomik buhran şu anda toplumu iyiden iyiye umutsuzluğa sevk eden bir süreç” diye konuştu.

“ÖNEMLİ VE DEĞERLİ BİR ÇALIŞMA OLARAK GÖRÜYORUM”

Çalıştayın önemine de vurgu yapan Başkan Seçer, konuşmasına şu cümlelerle devam etti:

“Sayın Genel Başkanımızın dün yaptığı konuşmada Türkiye kamuoyuna verdiği mesajlar, burada bizim bir arada olup yaptığımız atölye çalışmalarında ortaya koyduğumuz değerlendirmeler, fikirler, gördüklerimiz, yorumlarımız, geleceğe dair ferasetimiz, öngörümüz bizlere katkı sunacaktır elbette. Mutlaka bizden daha iyi bilen birileri; bizden daha iyi düşünebilen, yorumlayan beyinler vardır. Bu çerçevede yapılan her toplantı önemlidir. Oradan bir cümle dahi alsak, bize bir ışık yakarsa, bir yol açarsa başarımıza önemli katkı alırız diye düşünüyorum. Her zaman bir arada olmak, siyasette her zaman hareket etmek, ziyaret etmek, halkın içinde olmak, oturmaktan daha ehvendir, derler. Bu çerçevede önemli ve değerli bir çalışma olarak görüyorum.”

“MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ HER ANLAMDA HEMŞEHRİLERİNİN YANINDA OLMAYA DEVAM EDİYOR”

Ekonomik sıkıntıların yaşandığı bu süreçte hayata geçirdikleri sosyal politikalarla, bir kere daha ne kadar doğru işler yaptıklarını gösterdiğini sözlerine ekleyen Başkan Seçer, son olarak şu ifadeleri kullandı:

“Bugün yaptığınız yol, yaptığınız bina çok önem arz etmiyor. Yaşanan buhran, insanları gördüğünden geri koydu. Zaten açlık sınırının altında ya da fakirlik sınırının altında yaşayan kitleler vardı. Kendi yağı ile kavrulan, geçimini sağlayabilen, ‘eh, durumu fena değil’ diyebileceğimiz insanlar da şu anda mağdur, ihtiyaç sahibi. Fakirlik sınırının altında kitleler durumuna geldi. Belediye hizmetlerimizde sosyal politikalarımız pandemiden bu yana bir stratejiydi. Hep ön plandaydı. Bir yandan pandemi de devam ediyor. Diğer taraftan yaşanan ekonomik buhran zamanında sosyal politikalara ağırlık vermemizi de doğruladı ya da çok doğru bir karar olarak ortaya çıkmasını sağladı. Sosyal politikalarımız bugün de Mersin’de devam ediyor. İnsanlarımıza gıda yardımından çocuklarımıza mamasına kadar; sabah işine, okuluna, tarlasına çalışmaya giden hemşehrilerimizin çorbasına kadar. Mersin Büyükşehir Belediyesi her anlamda hemşehrilerinin yanındaydı. Zaten yanında olmaya da devam ediyor. Umut ediyoruz, ülke farklı bir atmosfere girer. Ama bugün her şeyden önemli olan; yoldan, betondan, asfalttan, kaldırımdan; çocukların karnının doyması. Sıcak bir evde kışı geçirmesi. Okula giderken karnının dolu olması ve orada konsantrasyonunu sağlayabilmesi. Geliri düşük annelerimizin çocuklarına süt alma sıkıntısını giderecek katkıların olabilmesi ya da yaş almış yurttaşlarımıza, kendisine bakacak kimsesi olmayan vatandaşlarımıza yardım eli uzatmak. Onlara 3 kap yemek götürüp akşam sıcak bir yemek yemelerini sağlamak. Şu anda herhalde belediyecilik ya da sosyal devlet olmak bu olsa gerek.”